Son yıllarda hem dünyada hem de ülkemizde alternatif yapılara büyük bir ilgi var. Bunun başlıca nedeni şüphesiz ki modern yaşamla birlikte ortaya çıkan; doğadan uzaklaşma, kalitesiz ve besin değeri düşük yiyecekler, stres ve pahalı yaşam gibi sorunlar. Şehirde zamanının büyük çoğunluğunu işe ve trafiğe veren bireyler, kazanç değerleri ne kadar olursa olsun mutlu ve huzurlu bir yaşantıya ulaşamadıklarından şikâyetçiler. İşte bu sebeple hayatlarına şöyle uzaktan ikinci bir defa bakanlar bazen köylerde, bazense şehirden biraz uzakta bir arsa alarak kendi yaşantılarında söz sahibi olmak ve daha doğal ve mutlu yaşamak adına alternatif yapılar üretiyorlar.
Kerpiç malzeme olarak, alternatif yapı üretiminde ilk akla gelen malzemelerden. Bunun başlıca nedeni her yerde bulunabilen, ucuz ve şüphesiz çok sağlıklı bir tercih olması. Kerpiç üretimi dünyanın hemen her yerinde yapılmaktadır. Bununla birlikte bu üretim iki şekilde sürmektedir. Birincisi fakirlik, imkânsızlıklar gibi nedenlerle hala geleneksel metotlarla inşa etmeye devam edilen yerler; ikincisi ise birinci durumun aksine, zengin ülkelerde doğal ve sağlıklı olmasından kaynaklı son 40-50 yıldır başlamış olan ilgi sonucu yapılan üretimler. Yarı gelişmiş ülkelerde ise kerpicin değeri yeni yeni hatırlanmaya ve anlaşılmaya başlanıyor. Buradaki “hatırlama” kelimesi özellikle ülkemiz için daha bir anlamlı çünkü kerpicin doğduğu ve geliştiği bölgede yaşıyor olduğumuz düşünüldüğünde unutulmaya terk edilmiş, yapı malzemelerinin atası olan bu güzelim malzemeyi daha güçlü biçimde hatırlamamız gerekiyor.
Modern dönem öncesi ve kısmen sonrasında ülkemizde üretilen yapıların büyük çoğunluğu kerpiç ile inşa edilmiştir. Bunların bir kısmı tamamen, bir kısmı ise belli noktalarda kerpiç kullanılarak üretilmiştir. Örneğin dışarıdan bakıldığında ahşap gibi görünen bir evde, ahşap çatkılar arasında dolgu malzemesi ve yüzeyde sıva olarak kerpiç kullanılması olağan bir durumdur.
Tıpkı ülkemizde olduğu gibi dünyanın diğer coğrafyalarında da geleneksel anlamda önemli bir kerpiç yapı stoğu mevcuttur. Japonya’dan Fas’a, Meksika’dan Fransa’ya hemen her yerde değişik tekniklerle üretilmiş farklı biçimlerde kerpiç yapılarla karşılaşmaktayız.
Günümüzde Kerpiç Mimarlığı
Daha önce de belirtildiği gibi kerpiç veya toprak mimarlığına ilgi gün geçtikçe artmaktadır. Birçok farklı teknikle üretilen kerpiç yapılar hemen her coğrafyada boy göstermeye başlamıştır. Üstelik bu yapılar sadece kırsalda değil, şehrin içinde de inşa edilir olmuştur. Günümüzde birçok mimar ve mühendis, toprak ile inşa etme çalışmaları yürütmektedirler.
Türkiye’den Bir Örnek
Türkiye’den SDMİM mimarlık olarak bizim, Kahramanmaraş’ta geleneksel tekniklerle ürettiğimiz bir evi örnek gösterebiliriz. Şehir merkezine araçla 20 dakika mesafede olan bir köye yerleşen aile hayatlarını hava-gürültü kirliliği, trafik sıkışıklığı, kalabalık gibi olumsuzluklardan uzakta, doğaya yakın yaşamak ve kendi ürettikleri doğal besinleri tüketebilmek amacıyla böyle bir karar almışlar. Yaşayacakları evin de doğal olmasını isteyen aile bu isteklerini gerçeğe dönüştürmek için bize başvurdular.
Binanın yapımı aşamasında, evin sahiplerinin arkadaş ve akrabaları inşa çalışmalarına dahil olmuş ve hem maliyetin düşmesine imkan vermişler hem de dostane bir ortam oluşmasını sağlamışlardır. Yaklaşık bir ayda tamamlanan bu ev 250 m2 civarında bir büyüklüğe sahiptir. Evin maliyetine gelince ise m2 fiyatı 300-320 TL düzeylerindedir (yazı 2016 yılında yazılmıştır). Tabi şunu belirtmekte yarar var. Kerpiç bir evin maliyeti alınacak malzeme kararları ve eş dost yardımına bağlıdır. Daha uygun fiyatlı malzeme seçimleri ve eş-dost-akraba yardımlarıyla inşa edilecek bir kerpiç evin fiyatı şaşılacak derecede aşağılara çekilebilir.
Bir avlunun etrafına dizilmiş odalardan oluşan bu evin temeli taş örülmüş olup, duvarları kerpiç tuğlalar ile inşa edilmiştir. Çatı ise ahşap elemanlar aracılığıyla meydana getirilmiş teras biçimindedir.
Sonuç
Aslında kerpiç veya toprak mimarlığının ne kadar güzel ve sağlıklı olduğu bilinen fakat birtakım sebeplerden unutulmuş ya da gözden ırak kalmış bir gerçektir. Bizim tek yapmamız gereken bu güzelliği yeniden hatırlamak ve onu daha da geliştirmektir. Hele ki Mezopotamya ve Anadolu gibi kerpiç mimarlığının doğduğu topraklarda yaşıyor oluşumuz bunu daha bir anlamlı ve önemli hale getirir. Zaten bu topraklarda yaşayan bizlerin büyük çoğunluğunun kerpiç evlerle hatıraları vardır. Sadece bunun için bile kerpiç ile olan ilişkimizi tazelememiz gerekir diye düşünüyoruz.
KONTİMDER Dergisi Yıl 1 (2016) - Sayı:3
SDMIM Mimarlık Kurucusu Yüksek Mimar Serkan DUMAN
Comments